26 Aralık 2012 Çarşamba

Anılar ve Hayat

     Bir an vardır, o anı hep tekrar tekrar yaşamak istersiniz. Hiç usanmadan bıkmadan tekrar tekrar etmek. Bazı anıları ise hiç hatırlamak istemez ve tekrarını kaldıramazsınız. 
     Ben hep unutmak istemediklerimize anı diyorum. Çünkü diğerleri anı değil geçmişte kalan kötü bir yaradır. Yara vücuda iz yapar, onu da bir şekilde kapatabilirsiniz. Anı ise vücuda bir güzellik katar, bu güzellik güzelliğin değerini artırır. Anılar hep bir tebessüm ile hatırlanır ve çevreye bir gülücük ile kendini duyurur. Herkes bir şeyler hatırladığınızı anlar ama soramazlar, sizler kendiniz isterseniz anlatırsınız. Anlatırken de tekrar tekrar yaşamış olursunuz. O an yaptığınız hataları ve yanlışları bile tekrarını istersiniz. Çünkü onlar size bir umut olmuş ve o anı yaşatmıştır. Belki ilk kez başınıza geliyor belki de bilmeden olmuştur. Sonuçta ne olduysa yine sizin için olmuştur.
      İnsan mutluluğu hep arayıp duruyor. Geçmişten günümüze ve geleceğe devam edecek tek şey mutluluğu aramaktır. Nereden geleceği ne zaman ortaya çıkacağı belli olmasa da hep bir uğraş verip ona ulaşmaya çalışırız. Belki kimileri buldu kimileri buluyor kimileri de bulacak. Yalnız o mutluluğu bir kaçırdın mı bir daha gelmesi çok zor. Çünkü insan bir şansı elinde bulundurur ve onu iyi değerlendirmelidir. Her yanlış onu o noktadan uzaklaştırır. Hiç bir zaman arkanızı dönüp baktığınız da keşke böyle yapmasaydım demeden yaşamalısınız. Geçmişe gitmek imkasız ama geleceğe gitmek sizin elinizde. Geçmişe bakıp aynı hataları yapmadan yaşarsanız bir şekilde gönlünüzü rahat ettirmiş olursunuz. Yok yine yaparsanız sizler mutluluğu hak etmeyen kişilersiniz.
     Anılar içinde kaybolmadan hayatı dolu dolu yaşamak ve hep bir mutluluk içinde geleceği beklemek kadar güzel birşey yoktur.

19 Aralık 2012 Çarşamba

ÇABALAR....

        Aslında herşeyi yazmak istemem birazı da bende kalsın istiyorum. Şu sıralar çok olay yaşayınca birden bire yazmak istedim. Eğer hiç durmadan çalışır ve tüm imkansızlıklara rağmen çabalarsanız kesinlikle kazanıyorsunuz. Kaybetmediğiniz durumlarda oluyor mu oluyor, ondan da aslında kazanıyorsunuz ama başkaları izin vermiyor.
         İlk başta o kadar çok sorunla karşılaştım ki, ha bitti ha bitecek yok artık daha fazla ilerleyemem, bırakacağım bitti benden gibisinden konuşuyordum. Ama bir baktım aslında hedeflediğim yere gelmişim. Hiç pes etmediğimden bu duruma gelmişim, geriye dönüp baktığımda.Eğer pes etseydim şuanda bulunduğum noktada değil aciz bir insan olarak buraya bir şeyler yazıyor olacaktım.Kendime inanmıyordum da , bana inanların sayısının çok fazla olması şaşırtıyordu. İnsanlar üzerinde nasıl bir etki bıraktıysam o varsa tamam o zaman bizde varız diyorlar. Baktım herkes beni destekliyor ve arkamda olduklarını, sonuna kadar gitmemin gerektiğini belirtiyorlar.En sonunda olaylar istediğim yere geldi. Sanırım onlar kazandı ben kaybettim. 
        Aslında hiç pes etmeden durmadan çalışılsa kesinlikle kazanılıyor. Yalnız zamanda sabır edeceğiz, bekle bekle bıktım değil zamanla dost olup onunla beraber olmasını öğreneceğiz. Bugün bir yerde okumuştum. Bambu ağaçlarının yetişmesini, kesinlikle öyküsünü okuyun. Çünkü bambular uzun süre bekleyip birden yetişen ağaçlarmış.
        Bizler eğer sabretmesini öğrenirsek kesinlikle istediğimiz herşeye sahip olacağız. Beklerken de boş boş beklemeyeceğiz çalışacağız hedefimize ulaşmaya çaba göstereceğiz. Durduk yere hedef sizin ayağınıza gelmez ve sizler hep onun gelmesini beklerseniz hep beklersiniz. Çalışmadan bir yere gelenler mirasla oluyor genelde ve hiç çaba göstermediklerinden birden bitiyorlar. 
         

17 Aralık 2012 Pazartesi

İmkansızlık!!

      Bazen öyle bir durumda olursunuz ki pes eder oturursunuz. Elinizden birşey gelmez. Sadece oturup gülmek ve ağlamak istersiniz. İkisi bir arada olur mu ? Bazen çok iyi oluyor.
      Eliniz kolunuz bağlı oturup duruyorsunuz ve hiçbirşey yapamıyorsunuz. Haklısınız da ama haklı olmak neye yarar ki. Çünkü siz bir şeyler yapamıyorsunuz. Karşınızdakinin haksız olduğunu ona söyleyemiyorsunuz. O ise size haksız olduğunuzu kabul ettiriyor. Bir bakmışsınız kendinizi ümitsiz ve umutsuz bir halde buluyorsunuz. Artık eskisi gibi neşeli ve şen değilsiniz.
      İnsanların ulaşamadığı noktalar vardır. Bunlar genelde gücünün yetmediği yerlerdir. Kapıda 1 saat beklersiniz ki derdinizi anlatmak için, 1 hafta beklersiniz ki işiniz hal olsun diye. Sonuçta hep beklemek ve haklı olmaya çalışmakla geçer. Biliyorsunuz ve biliniyor da haklı olduğunuz ama bazen hiç birşey yapamazsınız. Sadece çevrenizdekilere durumu anlatıp rahatlamak istersiniz. Sinirden kendinize zarar verirsiniz ya da çevrenizdekileri üzersiniz. 
      Neden ki insanlar hep üstünlüklerini ve yetkilerini kullanmak isterler. Neden alttakileri ezmek ve kendi fikirlerini empoze etmek isterler? Egoları tatmin ederken acaba alttakileri ezdiğini onları kırdıklarının farkında değiller midir? Herkes insan dimi sonuçta. Bir gün senin o yetkilerin bitecek ve sende sıradan biri olacaksın. Düşünsene o zaman ne yapacaksın. 
      Öyle bir durumda kalıyorsunuz ki sadece ağlamak ve gülmek istiyorsunuz . İkisini beraber yapabilir misin derseniz bir gün başınıza gelince anlarsınız. Sinirden ağlıyor ve gülüyorsunuz. Sadece ezildiğiniz için bunu yapıyorsunuz. Haklısınız ama haklı olmak neye yarar ki. Sizi kimse takmıyorsa, kendi kendinize konuşup durursunuz. 
      İlerde bu ezilenler yukarı çıktığında, kendi durumlarını görüp aynı hareketlerde bulunmama ümidini taşıyorum. Yoksa hiç bir zaman eşit haklara sahibiz diyemeyeceğim. 

12 Aralık 2012 Çarşamba

Anlayamıyorum !


    İnsanların insanlara olan davranışını anlayamıyorum. İnsanlar büyüdükçe daha kötü oluyor. Birbirlerine olan ilişkileri daha çok çıkar amacı taşıyor. Nedenini bir türlü çözemedim. Birbirimize yardım etmeliyiz diyorlar ama hepsi bir bir gidiyor ya da kaçıyor. Yoksa herkes çevremiz de çıkar amacıyla mı duruyor.
    Benim bir arkadaşım var. O beni kardeşi olarak görüyor. Ben ona ne yaparsam yapayım hiç ayrılmıyor ve beni bırakmıyor. Gerçi şu telefonunu kaybetmeleri olmasa :) . Yok arıyoruz ulaşamıyoruz evde ise diğerlerini ailesinin yanındaysa babasını arıyorum ancak öyle ulaşıyorum. Gerçek arkadaşlık böyle olmalı sizi siz olduğunuz için sevmeli . Bir amacı olmamalı herşeyi ile olmalı.
   Asla arkamdan konuşmadı direk gelip suratıma lafını esirgemeden söyledi. Bende ona dediğimde bir kere bile sen kimsin demedi. Eğer bir kişi sizden nefret etmeye başladıysa gidip söylemeli. Ama yok başka bahaneler üreterek sizi kendisinden uzaklaştırmak istiyorsa, kendisini küçük düşürmüş olur.
    Herşey çok güzel giderken birden bire karşı taraf birşeyler diyor ve siz anlam veremiyorsunuz. Acaba gerçek mi diyorsunuz. Yoksa cidden ben öyle miyim? Diye kendinizi sorguluyorsunuz. İşin içinden çıkamıyorsunuz sorduğunuzda da aynısını diyorsa ne diyeceğimi bilemedim :) . Bırakın dediğini desin o zaman çünkü o da farkında herşeyin ama bence söyleyemiyor. Bazı şeyler vardır, onları insanlar söyleyemezler, çünkü hatalı olduklarını bilirler.
   Günler hızla geçip gidiyor. Bizler hala aynıyız değişmedik. İnsanın huyu çıkarmış suyu çıkmazmış. Birbirimizi kandırmayalım. Herkes aynı değildir ki , farkımız farkların olmasını sağladı . Herkes birbirini kırmasın, birbirine zarar vermesin. Çünkü bir gün yine karşılaşırız ,bir yerde bir zamanda.....

23 Kasım 2012 Cuma

Zalimin Zulmü Varsa

      Gece gece iyi geliyor. Dinlerken sanki ilk başta çok sıkıcı geliyor ve sizi itiyordur. Ama dinleyin ki nakarata geldiğinde sizlerde şarkıyı söylemek zorunda kalacaksınız. Kendiliğinizden söylüyor olacaksınız. 
     Birini seversiniz ve ayrılırsınız sonra yine biri gelir ve yine severseniz. Şimdi o kişi başkasından geldiği için sevmemek olur mu olmaz ama başkasının önceden sevgilisi olduğunu bilerek sevmekte doğru mudur? Bir söz vardı. başkasından geldiğini bilerek sevmek gibiydi. Ezberim fazla olmadığından tam olarak yazamıyorum. 
    Şimdi artık yalnızım ağlamak neye yarar nakaratına geldiğinde şarkı hepimiz söylüyor oluyoruz şarkıyı. İnsanı kendisine bu kadar mı bağlar ve uzaklaştırır bir şarkı. İşte bu şarkı sanırım ikisini de başarıyor. Eskilerde söylenen şarkılar günümüz şarkılarından çok daha anlamlı ve güzeller. Ne varsa eskilerde var diye boşuna demiyorlar. 
    Bizlerde bu şarkıları dinleyerek aslında yaşatmalıyız. Her zaman dinlenmiyorsa da günde 1 kere açmak o şarkıyı youtube listesinde üstlere taşımakta bir görevdir. Bizler için çok zor olmaması gerekiyor. 

18 Kasım 2012 Pazar

Şarkılar anlatır bazen durumumuzu

İşte böyle bir hayat yaşamak vardı. Eğlence gırgır herşeyiyle güzel bir hayat. Para derdin yok , koşturma yok herkesin bir bütün olabildiği bir yaşam. Sevginin ve saygının yaşatıldığı bir çevre. İnsanların mutluluğu içinde hissettiğidir bu şarkıda ki seslerden gelen mesaj.

13 Kasım 2012 Salı

Hastalık içinde sevgi....

    Bir hasta oldunuz mu hayat size hiç de güzel gelmiyor. Burnunuz akıyor başınız ağrıyor ve tabiki yatak çok tatlı geliyor. İnsanlara durumu anlatamıyorsunuz. Bütün gününüz yatağınızda geçiyor.
    Sevmek aslında bir umuttur. Hayata bağlanmanızı sağlayan, bir yaşama sevincidir. O olmasa ne yapardık bilemiyorum. Düşünsenize sevgi olmasa nasıl olurduk. Karşı cins sevgisinde var bu sevgi içinde ama herşey dahildir sevgide. Bir erkeğin arabasına olan sevgisi bir kadının evine olan sevgisi, çocuğun oyuncağına olan sevgisi. Hayatta bir şeye tutunuyoruz ve onu asla bırakmak istemiyoruz. O olmasa çok kötü bir ruh haline dönüyoruz. Herkes yabancı geliyor ve hiç birşey anlamıyorsunuz. Bizler de dışarı karşı birşeyler eksik diyorlar ama ne olduğunu çözemiyorlar.
    Benim bir tane kalemim var tüm sınavlara girdiğim yanımdan ayırmadığım kalemim. Bir keresinde kaybettim heryeri aradım taradım ama bulamadım. En sonunda memlekete gittiğim de tekrar aldım ama eskisi gibi bir his yoktu ben de o kaleme karşı. İşte bir şeye bağlandığımız da o gidince hemen aynısını istiyoruz. Bu eşya da olabilir hayvanda ya da bir sevgilide . Bizler o şeylere bir anlam yüklüyoruz ve o anlam bizim için bir hayatı temsil ediyor.
    Sevgili bizim için hayatın bir neşesi, tutunmamızı sağlayan bir dal gibidir. O olmasa herşey bize ters geliyor içimizden ağlıyoruz ve ne yapacağımızı düşünüyoruz. Arkadaşlarımıza durumu anlattığımız da ya sana kız mı çok ya da daha iyi bir çocuk bulursun gibi laflar geliyor. Aslında bazen de haklı oluyorlar da . Ama işte o an siz bu cümlelerdeki anlamı bulamıyorsunuz ve bu da sizin için arkadaşlarınızın sizi düşünmediği anlamına geliyor. Sevgide ki derinlik sonsuzdur, sevgiliniz size bir hediye aldığında sevinirsiniz bir hediye daha aldığında yine sevinirsiniz yani o sevinme eylemi asla bitmiyor. Hep tekrar ediyor ve daha bir derinden hissedercesine.
     İnsanlara verilen en güzel özelliklerden biri de sevgidir. Ne sevgisi olursa olsun asla bitmeyen tükenmeyen bir sevgi . Ben de sevgi yok diyen de bile bir şey için ufacık bir sevgi vardır. Sevgisini kendi yok ediyordur ama yine de başaramıyordur. Bir olayda bir den parlayabilir ama farkında değildir. Eğer sevginiz varsa hayat size çok güzel geliyordur. Yoksa da çıkartın onu yoksa hayat berbat bir yerdir.

6 Kasım 2012 Salı

ÇIKARLAR

İnsanlar çıkar için aslında birbirleriyle arkadaşlar. Bunu şöyle de diyebiliriz birbirimizle olan tüm faydalar bir çıkar amaçlıdır. Siz hiç karşılık beklemeden birine yardım ettiniz mi ? Hemen cevabınız EVET olacaktır. Bence değil. Neden mi sizler şimdi arkadaşınızla konuşurken bir şey istiyorsunuz ve yapmıyor hemen aklınıza ne mi geliyor sizin ona yaptığınız iyilik ya da yardım.
İnsanlar sosyal olduklarından birbirleriyle durmadan etkileşimdeler ama yararlı bir etkileşim içindeler. Vicdanları var herşeyi yapmıyorlar. Bir değerlere sahipler ki o değerlerin dışına çıkmak istemezler ve çıkmazlarda. Yani aslında ister istemez bir çıkar ilişkisindeyiz ama bunu bu saydıklarımla örtüyoruz. Peki sizce de öyle değil mi ? Bir arkadaşınızla çok iyisiniz siz hep ona iyiliklerde bulunuyorsunuz en zor gününde yanındasınız.Bir gün ondan birşey istediğinde yapmazsa hemen içinizde bir kötü his oluşmuyor mu ? Herkes kendi için yaşıyor bu dünyada herkes kendini nasıl kurtarabilirim hesabında. Üniversite de ben bunu çok açık şekilde gördüm ama insanlar çok çirkinleşiyorlar o zamanda. Ben görmek istemiyorum o yüzlerini hep iyilik eden tarafta olmak istedim. Kolay kolay kimseden yardım istemedim. Çünkü biliyorum cevaplarını o cevapları duymak istemediğimden söylemedim. Kendi çabalarımla birşeyler yapmak istedim ve başardım da. Birçoklarının arkamdan konuşmalarını duyuyorum laf etmelerini bana akıl vermeye çalışmalarını görüyorum.
Bir de insanlar ya da bizler diğer milletlerde görmedim. Gerçi kaç tane tanıdıysam da :) . Ama bizde kesinlikle lafla çok iş yapılıyor. Şunu şöyle yap bunu böyle yap . Yahu çok biliyorsun buyur sen yap. Bana hikaye anlatana kadar sen al işi sen yap bende izleyeyim bakalım nasıl yapılıyormuş .
Bir bakın bakalım çevrenizde ailenizden başka kimler gerçekten sizleri seviyor ve sizlere değer veriyor. Yok benim arkadaşım şöyle de böyle de demeyin. Geçmişten günümüze kaç tane dostunuz değişti kaç tane arkadaşınız değişti bir sayın ve onlarla şuanki durumunuz nasıl karşılaştırın. Şimdi benim arkadaşlarımda bana bunları soracaklar sende bizlerle çıkar ilişkisindemisin diyecekler :)

4 Kasım 2012 Pazar

Çevre

       Baktım olacak gibi değil. Herkes çıkar peşinde seni dinleyen yok bende yazayım dedim.        Millete zorla yalan söylemek zorunda kalmak, söylemen gereken birşey var ama söyleyemiyorsun. Bilmesini istemiyorsun. Çevrendekilere karşı mahcup oluyorsun. Herkese karşı bir yardım etmek istiyorsun ama hangisine yetişeceksin bilemiyorsun. Ama sen birşey isteyince herkes ben yokum diyorum. Bu dünyada neden insanlar bir yardım etmek istemezler ya da o kadar yardıma karşılık neden o yardımı edene yardım etmek istemezler.      Bir de şu arkadaş mevzuları var. Birşey yaparsın herkes nemalanmak ister ya da beni de o işte göster derler.Ya bir bakın emek var dimi sonuçta o emeğe saygı göster. Yok dinlemezler bildiklerini okurlar ve bir de sana tirip atarlar. Kız mısınız diyeceğim de o zamanda küsüyorlar. Konuşma benle filan olayları. Ben kimseyi kaybetmek istemiyorum ama insanlar zorla birşeyler kaybettiriyor insandan.      Ben üniversiteye başlarken böyle değildim. Ama şimdiki halimle eski halimi düşünüyorum dağlarca fark var. Tek bir yönümün durmasına seviniyorum. Arkadaşlarıma karşı hep aynıyım. Bir kere bana bir iyilik yapsınlar altlarında kalmamak için çırpınıyorum. Aslında olması gerekende o. O kişiye bakacak yüzümüz olmalı, başka bir iyilik fırsatı vermeliyiz. Dost ya da arkadaş çok zor bulunur. Ama kaybetmesi de çok kolaydır. 

30 Eylül 2012 Pazar

       Uzun zaman oldu buraya birşeyler yazmayalı. İnsan içinde olanların hepsini yazıya dökmek istiyordur ama üşengeçliğinden ya da zaman bulamamasından olsa gerek yazamıyordur. Bazılarımız vardır yazdım ama başkaları ne diyecek arkadaşlarım benle dalgamı geçecekler diye sorar dururuz. Hepimiz biliyoruz ki başkalarına anlatamadıklarımızı yazıyla anlatarak rahatlayacağımızı. Ama yapamıyoruz.
        Eskiden herkesle iyi geçinmeye çalışırdım hal hatır sorardım ama baktım ki onların değeri bende var ama benim değerim onlarda yok. Ben de artık kimseye birşey yazmama kararı almıştım .Tabiki en yakın arkadaşlarım dışında. İnsanlar birileri kendilerine değer verince kendilerinin dünyanın bir altını ya da dünyada onsuz hiçbirşeyin olmayacağını sanıyorlar ama asıl yanılanlar onlar. Çünkü onlara değer verenler olmasa onlar zaten olmaz . Değer verenler bir gün onlara değer vermediğinde gerçek değerlerini anlayacaklardır. O zamanda çok geç kalmış olacaklar ama iş işten geçmiş olacak.
       Aynı zamanda bu olay karakterlerine işlemiş olacaktır. Bundan sonraki tüm hayatları boyunca hep aynı olacaklar . Çünkü alışmışlardır değer verilmeye başkalarına değer vermeden.

1 Haziran 2012 Cuma

        İnsan  hayatındaki kişiyi iyi seçecek yoksa çok pişman oluyor sonra .Bugün bir arkadaşımın doğum gününe gittim ve düzenleyen kız arkadaşıydı. Kız çok korkuyordu plan bozulur herşey istediğim gibi gitmez v.s şeylerden dolayı. Çocuk biliyor ama bellide ediyor bildiğini kız arkadaşı öküz insan bildiğini belli etmez ya diyordu.
      Herşey çok güzeldi küçük bir mekan olmasına rağmen herkes eğlendi. Ben biraz erken ayrılmak zorundaydım. Bazı insanlar hayatlarında doğru kararlar verdiğini ilerleyen zamanlarda anlıyor. Arkadaşımda bunlardan biri ikiside bir birinin değerini iyi anlamalılar. Dünya tek yaşanacak kadar   küçük değil.