17 Aralık 2012 Pazartesi

İmkansızlık!!

      Bazen öyle bir durumda olursunuz ki pes eder oturursunuz. Elinizden birşey gelmez. Sadece oturup gülmek ve ağlamak istersiniz. İkisi bir arada olur mu ? Bazen çok iyi oluyor.
      Eliniz kolunuz bağlı oturup duruyorsunuz ve hiçbirşey yapamıyorsunuz. Haklısınız da ama haklı olmak neye yarar ki. Çünkü siz bir şeyler yapamıyorsunuz. Karşınızdakinin haksız olduğunu ona söyleyemiyorsunuz. O ise size haksız olduğunuzu kabul ettiriyor. Bir bakmışsınız kendinizi ümitsiz ve umutsuz bir halde buluyorsunuz. Artık eskisi gibi neşeli ve şen değilsiniz.
      İnsanların ulaşamadığı noktalar vardır. Bunlar genelde gücünün yetmediği yerlerdir. Kapıda 1 saat beklersiniz ki derdinizi anlatmak için, 1 hafta beklersiniz ki işiniz hal olsun diye. Sonuçta hep beklemek ve haklı olmaya çalışmakla geçer. Biliyorsunuz ve biliniyor da haklı olduğunuz ama bazen hiç birşey yapamazsınız. Sadece çevrenizdekilere durumu anlatıp rahatlamak istersiniz. Sinirden kendinize zarar verirsiniz ya da çevrenizdekileri üzersiniz. 
      Neden ki insanlar hep üstünlüklerini ve yetkilerini kullanmak isterler. Neden alttakileri ezmek ve kendi fikirlerini empoze etmek isterler? Egoları tatmin ederken acaba alttakileri ezdiğini onları kırdıklarının farkında değiller midir? Herkes insan dimi sonuçta. Bir gün senin o yetkilerin bitecek ve sende sıradan biri olacaksın. Düşünsene o zaman ne yapacaksın. 
      Öyle bir durumda kalıyorsunuz ki sadece ağlamak ve gülmek istiyorsunuz . İkisini beraber yapabilir misin derseniz bir gün başınıza gelince anlarsınız. Sinirden ağlıyor ve gülüyorsunuz. Sadece ezildiğiniz için bunu yapıyorsunuz. Haklısınız ama haklı olmak neye yarar ki. Sizi kimse takmıyorsa, kendi kendinize konuşup durursunuz. 
      İlerde bu ezilenler yukarı çıktığında, kendi durumlarını görüp aynı hareketlerde bulunmama ümidini taşıyorum. Yoksa hiç bir zaman eşit haklara sahibiz diyemeyeceğim. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder